Hamileyiiiiiiimmm haberi hayatınızın en güzel haberi değil mi? Anne olmak neleri barındırıyor içinde, neleri? Duygular karışık beden zaten karmakarışık. Herşeyin alt üst olacağı bir döneme hoş geldiniz mi?

Hamile Kalmak İçin…

Şimdi tabi eskiden olduğu gibi adet gecikmesi ile tespit edilmeden gebelikler her şey planlı, yumurtlama süreçleri biliniyor, günler hesaplanıyor, zaten neredeyse hamile kalınacak ve cinsiyet önceden belirli. Belirlenmeli çünkü yeni nesil olarak bizler planlayamadığımız şeyden çok korkuyoruz. Belirsizlik kaygan bir zemin ve bu zemin bizim kontrolümüz dışına bir çıkarsa ne yapacağımızı bilemiyoruz. Sizce mümkün mü böyle bir şey Allah aşkına? Belirli günlerde görev amaçlı eşinizle bir araya gelmeniz ile oluşturduğunuz bir proje mi? Zihniniz ne istiyor ve ne hissediyor, bu hisler düşünceleri ve vücudunuzun hormonları mı yönetmez mi sanıyorsunuz? Sevgili hanımlar evet bunu size yazıyorum. Özellikle bebeğini proje gibi yapıp adet gününü bekleyip, saat bazında gecikince gebelik testi yapanlara. Test maazallah pozitif çıktıysa sevinip sonra kese göründü mevzusunu doktordan önce yapana. Keseyi gördük çok şükür diyip iki hafta kalp atışı için bekleyene. Evet evet sana diyorum. Biraz rahat bırakır mısın bedenini ve içinde büyümek için sana hem fiziki hem ruhi ihtiyacı olan bebeğini. Eğer hamileysen bunun sadece keyfini yaşayabilir misin? Bekle zaten belirli sıkıntıları beraberinde büyüdükçe getirecek. Mesela gerçekten göbeğin büyüdüğünde ters dönen karafatma gibi yataktan kalkamayacaksın. O ayak tırnaklarını kesemeyeceksin. Yerden bir şey almak hayal olucak. Ayakkabılarını eşinin bağlaması da keyifli bir anı olarak cebine kalacak. Ama izin verirsen hamile adayı arkadaşım. Bunların hepsi senin izninle olacak bana güven. Çünkü sen hamile kalmalıyım diyerek stres yaptığında vücudunda bazı stres hormonları gebeliğine engel olacak şekilde vücudunun sistemini bozuyor. Hani hep duyarız yıllarca bebek bekleyen ama olmayan, sonra bir gün gerçekten vazgeçip umudu kestiği anda bebeği olan insanları. Sizce neden? Acaba gerçekten zihnimiz bedenimizi bu kadar yönlendiriyor olabilir mi? Aslında istediğini söylerken o kadınlar neye engel oluyor peki?

Gerçekten Hamile Kalmak İstiyor musunuz?

Her zaman söylüyorum, özellikle çift terapilerinde. Bir şeyin söylenen biçimine değil altta içerdiği mesajlara bakın. O kadın çocuk istiyorum derken neyi istemiyor acaba? Neden yana yakıla istiyor çocuğu? Bir yandan isterken neden o kadar kontrol ediyor vücudunu? Aşksız sadece görev gibi yapılan birleşmeyi Dünya’ya gelecek canlı hissetmiyor mu? Bilim ne yazık ki anne karnı ve oluşum anı ile ilgili psikolojiye bir açıklık getiremiyor. Çünkü bu ölçülebilir ya da denetlenebilir değil. Ancak örnekler çok elimizde hem de o kadar çok ki. En son danışanlarımdan biri “babamın beni istemediğini bilmiyordum, bana hiç bunu söylememişlerdi. Ve babam bana hiç istemiyor gibi davranmamıştı. Ancak  tüm hücrelerim ile bunu hissettiğim o kadar barizdi ki. Hiç bir sebep olmadan bile babama sürekli tepki verir haldeydim.” Bu sözler istenmeyen bir çocuğun, sonrasında fikirleri değişse bile çektiği acıyı o kadar güzel anlatıyor ki… Biz çocuk sahibi olmayı hala sadece yapılması gereken bir görev, bir bebek ile oynamaktan ibaret mi sanıyoruz?

Çocuk sahibi olmak için karar verdiğimiz andan itibaren kutsal yolculuk annelik için tıbbi aşamalardan önce derin bir şekilde kendimizi tanımalıyız. İyi bir kadın olmadan anneliğimiz yarım olacak ve iyi bir anne olmadan da iyi bir birey yetiştirebilmek pek mümkün gözükmüyor.

Bir cevap yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment