“Çocuğum az ötede oyna “ sözü kadar basit değildir oyun oynamak. En iyi ilişki kurabileceğimiz zamandır aslında oyun zamanları. Çocuğun annesi ile bağlantısında istediği 3 şey beslenme, bakım ve en az 1.5 saat olmak üzere oyun oynamaktır.

Oyun Oynamak Her çocuk İçin En Temel İhtiyaçtır !

Frobel der ki “Oyun, çocugun iç dünyasını dışa vurum şeklidir.”  Çocuğun kendini ifade ettiği kendi hayal dünyası içinde bulunduğu özgür alanıdır oyunlar. Çocuğun doğal olarak oluşturduğu ve en aktif öğrenme ortamı olan oyunda çocuk özgürdür. Oyun çocuğun yaşına, cinsiyetine yaşadığı ortama ve kulture bağlı olarak değişebilir. Çocuk ilk oyun arkadaşı olan annesiyle ilerleyen zamanlarda da çevresindeki akranları ve iletişim kurabildiği kişilerle oyun oynamaya başlar. Bu sebeple oyuncaktan daha çok iletişimde olabileceği kişiye, merak ettikleri eşyalara ve hayal gücüne ihtiyacı vardır. Bazen siz bir oyun kurarsınız çocuk ona dahil olur bazen o çocuk bir oyun kurar siz dahil olursunuz. Ancak ilk zamanlarda nesnelerin amacını merak eden çocuğun tek başına oyun kurabilmesi imkansızdır. Anne ve babalar çocuğa oyun kurarken onun seçimlerine bırakmalı ya da cocugun kurduğu oyuna çocuğun kuralları ile dahil olmalıdır. Örneğin çocuğun garaj yaptığı yastığı siz direksiyon yaparsaniz oyun sanatına dahil olamamış sadece cocugunuzla gecirdiginiz vakitten ibaret olursunuz.  Ancak o yastığı garaj olarak kullanırsanız çocuğun ruhuna dokunmuş ve bağlamanin en güzel hazzını da yasiyor olursunuz.

 

Oyun oynamak için etkinlikler düzenlemek, gece boyu aktivite materyalleri mi üretmek gerekir? Yoksa çocuğumuzun zamanından çalarak ona o zamanı iade edebileceğimizi düşündüğümüz pahalı oyuncaklar mı almak gerekir? Hiçbirisi. Bazen tencere tavayla, bazen bir tokayla, bazen kepçeyle oyunlar kurulur. Tencereye vurdunuz mu kaşığı olur size davul alın size ritm tutma, işitsel etkinlik. Çizdiniz mi evin ortasına düz bir çizgi göz koordinasyonu, dikkat geliştirme.

 

Oyun çocuk için aynı zamanda duygularını boşaltım yoludur. Bu yüzden kendi kendine oyun oynayan çocuğun duygularını baskıladığı söylenmektedir. Her yalnız oynayan çocuk duygularını bastırıyor demek değildir. Hetherington ve arkadaşlarının (1979) boşanmış ve normal ailelerden gelen çocuklar üzerinde yaptıkları çalışmada; boşanmış ailelerden gelen çocukların, özellikle boşanmayı takip eden birinci yılda oyunlarında yıkıcı ve agresif davranışlar gösterdiklerini bulmuşlardır. Oyunlarında agresif tutumlara yer veren ya da yalnız oyun oynayan çocuğun içinde bulunduğu ailenin, durumun ve hangi zamanlarda yalnız oyun oynadığı vb. Soruların cevaplarına gore değişebilir. Aslında her insanın içinde bulunan en güçlü ve doğal bir dürtü olan saldırganlık dürtüsünü boşaltma olanağı bulurlar.

 

Oyun ile bir şeye konsantre olmayı, düşünmeyi, sorumluluk almayı ve kendi başına karar vermeyi öğrenen çocuk oyun içerisinde aldığı roller ile kişisel gelişimleri desteklenir. Çocuk oyun oynadığı kişi ile iletişim kurar, iç dünyasını paylaşır. Bu sayede iletişim kurarak sosyal beceriler kazanır. İş birliğini, paylaşmayı, problem çözmeyi öğrenerek kendini tanır.

 

Daha özgüvenli kişiler yetiştirmek için çocuklarımızla kendimizi vererek oyun oynayalım, oyunlarına dahil olalım.

oyun