Biz çocukken çok fazla hayır sözünü duyan bir nesildik, kendimizin demesinde sorun oldu. Şimdi de çocuklarımıza dememek için de çaba harcayan bir nesil olduk. “ Hayır “ kelimesi ne zaman kullanılmalı gerçekten?
Çocuğuma Nasıl Sınır Koyarım ?
Anne babaların en zorlandıkları konu, çocuğa sınır koymak ve ona ne zaman hayır diyeceğini bilememek. Bu nedenle karşılıklı inatlaşmalar ve özgür birey için yola çıkıp bağımlı bireyler yetiştirmek. Aslında çocuklar etrafında bir sınır olmasından mutluluk duyarlar. Çünkü güvenli alanda olmak onları rahatlatır. Eğer sizinle inatlaşıyorsa başka bir yerlerde aramalı sorunu. Örneğin iletemediğiniz sevginizde, ayıramadığınız zamanınızda… Ancak o inatlaşma anlarında bile tavrınızı değiştirin. Kararlı bir ses tonu ile “hayır, bitti, artık durmalısın” deyin ve daha da konuşmayın. Çocuğun susması bir dakikanızı almaz. Çocuklar kendilerinin sebebini bilmediği bu davranışları ile baş edebilen ebeveynlere ihtiyaç duyarlar. Çocuğun susmayıp inatlaşmasının nedeni bir yetişkinin onu durdurmak istemesidir çünkü kendisini durduramayan çocuk ağladıkça sınırları genişletebileceğini görmüştür bir kere. Siz çocuğa sınırlarını koyarsanız ve asla taviz vermezseniz o alanda özgürce dolaşır ve dışarı çıkamayacağını bilir. Sınırlarınızı zorlayamayacağını ve bunu aşamayacağını bilir.
Tam tersi sınırlarınız çok keskinse de o zaman da hareket alanı bırakmamış olursunuz. Çocuk bu hiç kıpırdamamasını, bir şeyleri kırmadan öğrenmesini beklemiyorsunuz herhalde? Ona zarar vermeyecek şekilde güvenlik önlemleri alın oyunlarına ve onu rahat bırakın. Yanında olun, destekleyin oyunlarında. Her zaman kendi kendine oynamasını beklemeyin. Sınırları bu oyunlar esnasında net bir şekilde belli edin. “ duvarı çizmemeliyiz, kağıdı çizebiliriz” gibi cümleler ile sınırlar belirlenmiş ve belli şeylerde izni olduğunu bilen çocuk annesine duyduğu tam güven ile hareket eder. Çocuklar sınırlarını net ve açık bir şekilde öğrenmek isterler. Siz de bunları olumlu açıklamalar ve alternatif seçimler ile sunarsanız çocuk için uymasını kolaylaştırmış olursunuz. Aslında tüm bu yaptıklarınızın tümü bir yandan da sizin içindir. Arkada gözünüzün kalmayacağı bir çocuk olur çıkar karşınıza.
Boşuna söylenen, dinlenmeyen ve aranızdaki ilişkiyi de bozarak bolca kullanılan hayır kelimesini cebimizde belli miktarda olan bir elmas gibi taşıyalım. Gerçekten söylenmesi gereken yerde kararlı bir ses tonu ve beden diliyle çocuğa ifade edelim. Çocukların ilk iletişim dilleri beden dili ve ses tonudur. Kelimelerin anlamları çok sonra gelir. Bu nedenle çocuğa zarar vereceğine inandığınız durumda cebinizden bir elması çıkartın ve sakince çocuğunuza iletin. Bağırarak, koşarak söylenen hayırlar çocuk için daha eğlenceli ve ilgi çekici olmaktadır. İlerleyen zamanda Hayır dediğiniz şey için kısa ve öz bir açıklama yapmanız yeterli. Uzun açıklamalar hem sizi hem çocuğun aklını yorar.
Hayır demek pişmanlık duymanızı gerektirmez. Siz çocuğunuzun iyiliği için hayırı kullanıyorsanız bu sizin değil onun iyiliği içindir. Bu nedenle cebimizdeki elmasları boşuna değil, sadece önemli durumlarda harcayarak suçluluk psikolojisinden de kendinizi korumuş olursunuz.